Öldükten Sonra Neler Olacak?


Hepimiz bir gün öleceğiz. Acaba öldükten sonra neler olacak? Ölümden sonra başımıza ne gelecek? Merak edilen bu soruların cevaplarını sizler için hazırladık. Mezara konulan kişinin ruhu o esnada vücudun içinde değildir. İnsandaki canlılık ruhla sağlanır. Bu nedenle de ölüm aslında ruhun değil, vücudun ölümüdür. Ölüm dediğimiz olay, ruhun vücuttan alınmasıdır. Vücuttan alınan ruh melekler tarafından teslim alınır. Kişi iyi bir insansa ruhunu ‘rahmet melekleri’ teslim alırlar. Onu semanın en üst noktalarına doğru götürürler. Ölen kişi kötü bir insansa ‘azap melekleri’ onu teslim alırlar ve yerin alt tabakalarına doğru taşırlar.
Kişi mezara konulur. O esnada mezarın başındaki hoca efendi telkin denilen uygulamayı yapar. Telkin, mezardaki kişiye iman ile ilgili hakikatleri hatırlatmak anlamında yapılan bir duadır. Telkin geleneksel bir uygulamadır. İslam âlimleri bu usulün kullanılmasını tavsiye etmişlerdir. Hanefiler bunu meşru görürler. Şafiiler ve bazı Hanbeli fıkıhçıları ise bunu müstehap sayarlar. Telkin her ne kadar hadis kitaplarında yer almasa da ders verici bir uygulamadır. Hem yaşayanlar için ve hem de ölmüş olanlar için.
Telkin okunurken ölüyü gömenler yavaş yavaş mezarlığı terk ederler. Orada hoca efendi ile birkaç kişi kalır. Peki okunan telkini ölü duyar mı? Allah dilerse elbette duyar, Allah dilemezse kimse ölüye bir şey duyuramaz.
Denilir ki herkes mezarlığı terk ettiğinde, ruhu vücuduna iade edilen mezardaki ölü de kalkıp gitmek ister ve bunu yapmak isterken de başını başucuna konulan taşa çarpar. Bu halk arasında yaygın bir inançtır. Burada kastedilen şey; fiziki anlamda başını çarpmak değildir elbette. Ölüde bir hareket görülmez. Eğer böyle bir hadise oluyorsa bu uykudayken yaşanan rüyaya benzer bir durumdur. Mecazi anlamda bir harekettir.
Aslında kişinin ruhu öldükten sonra gömülünceye kadar geçirdiği aşamada zaman zaman kendi cesedini müşahede eder ve cenazesinde olanlardan kısmen de olsa haberdar olur. Ruh bir anlamda vücudunu takip eder. Ama vücut mezara konulup herkes ayrılırken ölen kişi olanların tamamen farkına varır.
Bu noktadan sonra Münker ve Nekir denilen iki melek soru sormak için kişinin yanına varırlar. O esnada ölen kişinin hayattayken yaptığı güzel ibadetler ölenin etrafını sararlar. Bu durum ölmüş kişinin manevi halini gösteren iyi bir göstergedir. Bazı irşat kitaplarında veya Munziri’nin ‘Tergib ve terhib’ adlı kitabı ve benzer eserlerde bu durum detaylı olarak anlatılır.
Melekler kişiye Allah’a imanı, Peygamberini, namazı ve diğer ibadetleri sorarlar. Kişi dünya hayatında iyi bir hayat sürdürmüşse sorulara doğru ve ikna edici cevaplar verir. Yok kötü bir hayat sürmüşse cevap veremeyecektir.
Bu sorgulamadan sonra kıyamete kadar geçecek zaman diliminde vücut çürürken, ruh azap veya nimet içinde olur. Çünkü mezar: “Ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur”. Bazı kişilerin azabı kısa ve hafif olur. Bazılarının azabı ise uzun ve ağır olur. Bazı kişiler ise nimet içinde olurlar. Bu nimet cennete benzer bir hayatı andırır. Ama bildiğimiz cennet hayatı mahşerden sonra meydana gelecektir. Bu nedenle de İslam âlimleri “Cennet ve cehennem şu anda yaratılmıştır ama boştur” derler. Cennet ve cehennemin şu anda yaratılmış olmasına rağmen boş olması, kendisine girecek olanlara anlatılan dolaylı bir mesajdır.
Mezar âlemindeki azap kişinin ameline göre değişir. Ancak buradaki azap “gıybet, söz taşıma, temizliğe dikkat etmeme” gibi hatalardan dolayıdır. Kul hakları da buna eklenebilir. Fakat gerçek anlamdaki bütün hesapların bütün ayrıntılarıyla hiçbir zerre unutulmaksızın ortaya konması ancak kıyametten sonraki dönemdedir. Büyük hesaplar, büyük hesap gününde görülecektir. Büyük mükafatlar da büyük hesapta belirlenecektir.
Ölüler bu âlemde, ailelerinden yüce Allah’ın müsaade ettiği kadar haberdar olabileceklerdir. Yüce Allah’ın müsaade ettiği kadarınca kendileri için yapılan iyiliklerden, bağışlardan yararlanacaklardır. Bazen dünyadaki yakınlarının iyiliklerinden ötürü müjdelenirken bazen de kötü hallerinden ötürü de mahzun olacaklardır.
Ölüm Hakkında Bilmediklerimiz:
1. Ölümden sonra üç gün içinde akşam yemeğinizi öğütmenize yardımcı olan enzimler sizi yok etmeye başlar. Bozulmuş hücreler bakteriler için besin kaynağı olacak ve vücudunuz kısa bir süre içinde çürüyecek.
2. İnsan beyni, öldükten sonra 20 saniye kadar daha bilincini yitirmiyor.
3. İntihar vakaları, tatil dönemleri dışında daha çok gerçekleşiyor.
4. Ölüyü gömme geleneği 350 bin yıl öncesine dayanıyor. İlk olarak İspanya'nın Atapuerca bölgesinde ortaya çıktığı düşünülüyor.
5. Canlının ölmesi ne şekilde olursa olsun, her koşulda oksijen yetersizliğinden dolayı gerçekleşiyor. Hangi nedenden dolayı ölürseniz ölün, oksijen solunumu kesilince hayat sona eriyor...
6. Ölülerin defnedilmeden önce yakılması (Cremations) sanılanın aksine çevre için faydalı değil. İnsan bedeni yakıldığında çevreye en zararlı gazları meydana getiriyor ve gökyüzüne salıyor. Ölüleirn yakılma işlemin yaygınlaşması durumunda çevresel sonuçlarının kötü olacağı söyleniyor.
7. Sadece ABD'de toprağa gömülen ölü vücutlardan 827,060 galon akıcı sıvı toprağa salınıyor. Bu da havaya hidroklorik asit, sülfür ve karbondioksit karışması anlamına gelir.
8. İsveç'te Promessa isimli şirket ölü bedenini sıvı nitrojen içinde dondurarak özel bir işlemden geçiriyor. Mısır nişastasından hazırlanmış özel bir tabut içinde toprağa gömüyor. Buna da 'ekolojik defin' adını veriyor.
9. Hindistan'daki zerdüştler ölülerini akbabaların yemesi için açıkta bırakıyor.
10. Madagaskar yerlileri ölülerin kemiklerini toprağın altından çıkarıp, kasabanın etrafında bir tur gezdirdikten sonra tekrar gömüyorlar. Bu törene 'famadihana' adı veriliyor.
11. Embriyoların gelişmesi süresinde organlarımızdaki bazı hücreler kendini yok ediyor. Öyle olmasaydı eğer, genetik arızalarla doğabilirdik.
12. Spor yapan 200 bin öğrenciden bir tanesi her yıl aniden hayatını kaybediyor. Çoğu futbol ve basketbol oynarken gerçekleşiyor. Kız öğrencilerde bu oran beş misli daha az.
13. Çinli bir ailenin cenazesine ne kadar çok insan gelirse aile o kadar şanslı sayılıyor. Cenazeye gelen sayısını artırmak için, törene dansçı çağıranlar bile oluyor...
TAG